Özgür Özel’in CHP Genel Başkanlığı’na seçilmesinin ardından partide yeni dengeler oluşmaya başladı. Örgütlerin partinin üst yönetiminde daha etkin olacağı, tabanın beklentilerinin dikkate alınacağı bir döneme girilebilir. Özel’in ilk sınavı olacak yerel yönetimler seçmine de farklı yaklaşımlar gündemde. Parti kadrolarının en büyük beklentisi, “yarışma kurallarının belli olduğu” bir siyaset.
Partisinin 8. genel başkanı olan Özel’in yaptığı ilk konuşma, yeni genel başkanın tavrının ipuçlarını da veriyordu. Meclis’te güçlü muhalefet, 31 Mart 2024 yerel seçimleri için seferberlik.
KILIÇDAROĞLU NİYE KAYBETTİ?
Kılıçdaroğlu, önce 6’lı masa, ardından Millet İttifakı’nı oluşturmuştu. Bu birliktelik Kılıçdaroğlu’nun adaylığı için belli sonuçları ortaya çıkarmış, ancak CHP için, oy oranında değişen bir şey olmamıştı. Parti örgütleri ve taban örselenmişti, Kılıçdaroğlu bunu konuşmasının bir yerinde “Geçmişte örgütü üzdüm” diyerek de bir anlamda gönül almaya çalıştı. Kurultayın ortaya çıkardığı net bir sonuç vardı: Değişimin mantığı herkese göre farklıydı. Kılıçdaroğlu, yaptığı ve tabanın yoğun tepkisini çeken bütün açılımları değişim olarak savundu. “Helalleşme, türbana özgürlük ve ittifak partilerine 39 milletvekili kontenjanı verilmesi…” Ancak Anadolu’nun birçok yerinden gelen partililer ise asıl bu politikaların değişmesini, başta Kılıçdaroğlu; başarısız olanların görevlerini bırakmasını istiyordu. Kılıçdaroğlu, Özel’e yanıt verdiği konuşmasında, 39 milletvekili konusuna değinmekten kaçındı. Kılıçdaroğlu, tüzükte yapacağı değişiklikleri dile getirerek öfkeyi dindirmek istedi, başaramadı. İlk tur seçimi, hemen herkesin kabullendiği yerleşik düşünceyi sarstı, ikinci tur 130 oyluk bir fark getirdi.
YENİ YAKLAŞIM
CHP’de bir dönem kapandı. Özel, gün boyunca partililerle, örgütlerle parti meclisi (PM) için görüştü, öneri dinledi. Özel’in en büyük hedefi en geniş kapsamlı memnuniyet üretmek oldu. PM üyeliği için partililere uzun süre tanındı. Kim isterse aday olmasının önündeki engel kaldırıldı. Geçmiş yönetimle çalışmış isimlerin yeni yönetimde yer almayacağı açıklandı. Partililer için kuralları belli olan bir yarışın ipuçları göründü. Özel, çok kısa süre sonra yerel seçimlerde sınav verecek. Bunun için parti için memnuniyetsizlikleri en aza indirmek için parti tabanını en büyük oranda kapsayacak şekilde hazırlık yapmak istiyor. Tüzük kurultayı, CHP’de siyaset yapmanın sabit kurallarını da ortaya koyması açısından bir başlangıç olacak. Parti organlarında, partiyi temsilen görev almak isteyenler artık hangi ölçütlere göre yarışacaklarını bilme şansına sahip olacaklar. Kılıçdaroğlu da aynı vaatlerde bulunmuştu. Ancak kendisine “13 yılda yapabilirdi” eleştirisi yöneltiliyor. Bir gözlemimiz daha var. Özel adaylığını örgütleri ziyaret ederek anlatmış. Bu ziyaretler örgüte yaklaşım konusunda yeni düşüncelerinin oluşmasını sağlamış. Örgütün duyarlılığını bu yüzden ön plana çıkarıyor.
YEREL SEÇİMLER
Kurultaydan önce CHP tabanında belli kesimler, genel seçimlerden sonra yaşanan öfke ve moral bozukluğunun Kılıçdaroğlu’nun görevi bırakmaması ile birleşmesi nedeniyle “sandığa gitmeme” tutumunun gelişmesine neden olacağını dile getiriyordu. Yani bazı belediyelerin kazanılamamasının mazereti hazırdı. Artık bu mazeret ortadan kalkmış görünüyor, parti bütünlüğünün sağlanıp seçimde iddialı olma zamanı. Akıllara belediye başkanlığı adaylarına nasıl yaklaşılacağı sorusu geliyor. Burada kategorik olarak bir yaklaşım yok. Partinin oyunu artırması ve yönettiği belediye sayısını artırmak için farklı yöntemler kullanılacak gibi duruyor.
Buna göre CHP’nin kazanma sorunu olmayan belediyelerde adaylar değişecekmiş gibi görünüyor. Ancak bazı belediye başkanları var ki kişisel oylarıyla seçimin alınmasına katkı veriyor. Bu bölgelerde tamamen partinin yararı ön plana çıkarılacak ve “Hangi adayla seçim kazanılır?” sorusuna odaklanılacak.
Değişimin gerçekleşmesi, CHP’de heyecan yaratmış durumda. Gözler Tüzük Kurultayı’nda…
