COP29 Zirvesi’nde iklim krizi mücadelesi, Türk uzman PD’ye değerlendirdi

İklim Değişikliği Konusunda Yapılan COP29 Zirvesi Başladı

Paris Anlaşması’nın temel antlaşması olan BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (UNFCCC) taraflarının 29. konferansı olan COP29, bu yıl Azerbaycan’ın başkenti Bakü’de 11 Kasım’da başladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da açılışına katılım gösterdiği zirvede iklimle ilgili birçok konu, araştırma, önerge ve raporlar ele alındı.

COP29’UN AZERBAYCAN’DA YAPILMASI ELEŞTİRİLDİ

Konferansın Azerbaycan’da yapılması iklim bilimciler tarafından eleştirildi. Çünkü konferans, dünyanın ilk petrol kuyularının kazıldığı Hazar Denizi kıyısında yapıldı ve Azerbaycan, petrol ve gaz ihracatına büyük ölçüde bağımlı bir ekonomi ile ayakta kalıyor. Bu kaynaklar ise ülkenin gelirlerinin yüzde 90’ını oluşturuyor.

İKLİM FİNANSMANI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR

Konferansta, iklim finansmanının geleceği üzerine tartışmalar yapılmaya devam ediyor. Özellikle gelişmekte olan ülkeler, sera gazı emisyonlarını azaltmak ve aşırı hava koşullarına karşı mücadele edebilmek için büyük miktarda finansmana ihtiyaç duyuluyor.

Ancak gelişmiş ülkeler, bu yatırımların tüm yükünü vergi mükelleflerinin taşıyamayacağını belirtiyor. Bu nedenden dolayı Çin, Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri gibi büyük emisyon yapan ülkeler ve yeni finansal kaynaklar aranacak.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ İLE MÜCADELE İÇİN YENİ TEKNOLOJİ VE POLİTİKALAR GELİŞTİRİLMELİ

COP29’da Türkiye ve birçok ülke bir dizi anlaşmaya imza attı. Küresel iklim krizi ile mücadele kapsamında COP29’un genel bir değerlendirmesini ve Türkiye’nin imza attığı anlaşmaları Ankara Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yiğitbaşıoğlu şu şekilde değerlendirdi:

“COP 29’de, küresel iklim krizinin asıl nedenleri ve önlemlerine dair bilimsel tartışmalar önemli bir yer tuttu. Konferansın başlıca amacı zaten iklim değişikliği ile mücadele konusundaki bilimsel anlayışı güncellemek ve daha etkili çözümler geliştirmekti. İklim krizinin başlıca nedenleri arasında fosil yakıtların kullanımı, orman kesimi ve bazı tarım uygulamaları gibi insan faaliyetleri yer aldı. Ayrıca, iklim değişikliği ile mücadele için yeni teknolojiler ve politikaların geliştirilmesi üzerinde de yoğun tartışmalar yapıldı.

TÜRKİYE 2050’YE KADAR KÜRESEL ENERJİ KAPASİTESİNİ 3 KATINA ÇIKARACAK

COP 29’de Türkiye, bir dizi önemli anlaşmaya imza attı. Bu anlaşmalar arasında 2050 yılına kadar küresel nükleer enerji kapasitesini üç katına çıkarmayı hedefleyen “Nükleer Enerjiyi Üç Katına Çıkarma Deklarasyonu” yer alıyor. Ayrıca, 2053 net sıfır emisyon hedefine ulaşmak için uzun dönem yol haritası ve 18 sektörde 89 strateji belirlenmiş. Bu anlaşma, iklim krizi mücadelesinde önemli bir rol oynayabilir. Özellikle, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımının ve kapasitesinin arttırılması da bu konuda etkili olacaktır. Ayrıca, uzun dönem stratejiler ve hedefler, küresel iklim ile mücadelede önemli bir adım olarak görülüyor. Ancak, bu strateji ve hedeflerden kaymalar olmadan sürdürülebilmesi de önemlidir.”

İLGİLİ HABER

Türkiye COP29’da imzayı attı, nükleer enerji kapasitesini 2050’ye kadar 3 katına çıkarma hedefi

patronlardunyasi.com